Tarih dönemlerini sayarken peş peşe sayarız. Saydığımız dönemlerin bir de varsayımsal tarih aralığını veririz. Lakin tarih periyotları her yerde tıpkı süratle ilerlemez. Bu açıdan durum biraz strateji oyunlarını andırır: Yan komşunuz karanlık çağlarda iken siz ortaçağa gelmiş olabilirsiniz.
İklim değişikliğinde de şimdiye kadar misal bir durumun kelam konusu olduğu ortaya çıktı. Araştırmacılar, son 2000 yılda iklim değişikliklerinin gezegenimizin yarısından azını etkilediğini ve anomalilerin farklı periyotlarda ortaya çıktığını tespit etti.
Geçmiş periyotların bilgilerini toplamak için mağaralarda inceleme yapan, buz katmanlarını ve ağaçları inceleyen, vekil bilgiler kullanan ve yedi farklı istatistik metodu uygulayan araştırmacılar, en sonunda global iklim krizinin gerçek manada tüm Dünya’da yaşanmakta olduğunu keşfetti. Günümüzde global ısınma nedeniyle oluşan iklim anomalisi, gezegenimizin neredeyse tamamını kaplayan bir noktaya gelmiş durumda.
İklim krizinin geldiği nokta ise araştırmacıların bile beklentilerinin ötesine geçmiş durumda. Bölgesel olarak global iklim değişikliğinden etkilenmeyen yerler bulabileceklerine inanan araştırmacılar, sırf Batı Antarktika’da bir bölgenin bu iddiaya uyduğunu fark etti.
Sonuçları birbirini destekleyen araştırmalardan birincisi, Nature Geoscience mecmuasında yayımlandı. Araştırma sonucunda, sanayi ihtilali öncesi ortaya çıkan iklim anomalilerinin volkanik faaliyetler ile bağlı olduğu ortaya çıkarıldı.
Yapılan incelemelerde, sanayi ihtilali öncesi yaşanan iklim anomalilerinin bölgesel olduğu ve tesirlerinin, global çapta yayılamayacakları kadar kısa müddetli olduğunu açıkladı. Günümüzde yaşanan kriz ise fecî bir büyüklüğe sahip ve çok süratli ilerliyor. Bu durumu yalnızca doğal iklim döngüsüyle açıklamak mümkün gözükmüyor.
Araştırmaların sonucu, insanların iklimi tesirli ve süratli bir biçimde geliştirdiğini ortaya koyuyor. Görünüşe nazaran gezegen halkı olarak hepimiz bu işte birlikteyiz.
İkinci araştırma, Nature mecmuasında yayımlandı.
